10 Aralık 2012 Pazartesi

Uzaydan Gelen Çığlıklar:Wow!


Uzaydan Gelen Çığlıklar:Wow!

Dünya dışı yaşam insanlar için her zaman bir kuşku yaratmıştır.Çoğu Hollywood filminde uzaylılar Dünyayı istila eder insanları öldürür yada dost olur veya insan kılığına girerler falan filan…Ancak o kadar büyük bir evrende yaşıyoruz ki bir canlının oluşması için gerekecek tüm ihtimalleri sağlayabilecek kadar büyük…

Bunu sayısal verilerle açıklayalım:Bilim adamlarına göre evrenimizde 100 milyardan fazla galaksi var ve her bir galakside bir trilyona yakın yıldız var ve bu yıldızların onlarca gezegeni ve her gezegenin birkaç tane uydusu var şimdi hesaplayalım neyimiz var?Hesap makinası bile hesaplayamacak kadar karmaşık bir duruma düştük.Yani evrenimizde milyarlarca ve milyarlarcadan fazla yer var ki boşluklarda cabası..Bu kadar büyük bir alanda yalnız mıyız sorusu her zaman çıkacağımız sonuçlardan birisidir.Peki yalnız mıyız? Şu anlık evet.Ancak 1977 yılında bu sonucu değiştirebilecek bir olay yaşandı.

Big Ear(Büyük Kulak) Radyo Teleskobu
15 Ağustos 1977’de  Jerry R. Ehman adındaki bir astronom  Ohio Devlet Üniversitesi bünyesinde bulunan Big Ear Radyo teleskobuyla uzayı inceliyordu.(Kısaca açıklayalım: radyo teleskoplar dev alıcılarıyla uzaydan gelen sinyalleri analiz eder ve bu sinyallerin herhangi bir yapay kaynaktan çıkıp çıkmadığını kontrol eder.Bu sinyalleri basitçe incelersek: 1-9 arası sayılar 1000,9999 yoğunluktaki sinyali,harfler ise bu sinyallerden daha büyük yoğunluklarda 10000 ve üzeri yoğunluktaki sinyallerle ifade edilmektedir. Örn: A:10000-10999,B:11000-11999 u ifade eder ve harfler sırasıyla birbirini takip eder.)Bu tanımımıza göre rakamlar düşük yoğunluktaki sinyalleri harflerde yüksek yoğunluktaki sinyalleri ifade eder.Uzay incelemelerinde genellikle aşağıdaki şekildeki gibi bir sinyal alımı olur.Yani sinyal yoğunlukları birbirine yakındır ve değişmez.Bunun sebebi ise uzaydaki yıldızların ışımaları,yıldızların hareketleri veya uzaydaki patlamalardır. Bu sinyaller doğal sinyaller oldukları için birbirine yakın frekansta olurlar.

Jerry Ehman bu sinyalin çıktısını almıştır ve bu duruma inanamayarak sinyalin yanına Wow! yazmıştır.

Ancak 15 Ağustos günü Jerry Ehman çok farklı bir sinyal tespit etmiştir ve bu sinyal tam 72 saniye boyunca devam etmiştir.(Jerry Ehman’ın kullandığı Big Ear Teleskobu yere gömülü bir teleskop olduğundan Dünya'nın dönüşüne göre karşısında duran alanı inceleyebilmektedir. Maksimum 72 saniye boyunca tek bir noktayı inceleyebilir.Sinyal bir kaynaktan geliyorsa eğer önce güçlenmeli sonrada alçalmalıdır.) Jerry Ehman’ın bulduğu sinyalde tam bu tanımlara uyuyordu.72 saniye boyunca ilk 36 saniyede güçlenmiş sonrada alçalmıştır.Sinyalin çıktısını alan Ehman karşısında gördüğü 6EQUJ5 sinyalini daire içine almış ve heyecandan yanına Wow! yazmıştır.

Peki bu sinyalin farkı ne?

Normal Sinyal Seviyeleri (Değişimler çok az)
Bu sinyal (6EQUJ5) çok fazla farklı yoğunluk değişimiyle oluşmuştur.Bu tip bir sinyal doğal yollarla oluşması çok çok düşük bir ihtimalidir ve neredeyse bu ihtimal sıfırdır.Böyle bir sinyal ancak yapay bir kaynaktan gelmiş olmalıdır.

Ehman sinyalin peşine tekrar düşmüş ve bir ay sonra yine sinyal arama girişimlerinde bulunsa da bu sinyali ve buna benzer bir sinyali bulamamıştır. 

Very Large Array Radyo Teleskopları
(27 tane birbirinden bağımsız çanaktan oluşmaktadır.)
Robert Gray adındaki bir astronom da 1987 yılında New Mexico’da bulunan  Very Large Array teleskoplarıyla araştırma yapmış ancak bir sonuca ulaşamamıştır.

Sinyalin Dünya kaynaklı bir sinyal olduğunu ve uzaydaki bir gök taşından tekrar Dünya’ya yansıdığını iddia  edenler de olmuştur.Ancak 72 saniye süren bu sinyali yansıtabilecek gök taşının ya Dünya’dan tespit edilmesinin çok kolay olacağı bilindiğinden bu tez çürütülmüş olacaktır.Bu sinyalin 1420 MHZ frekansında olması ve Dünya'daki telsiz vericileri için yasak olan bir frekans olduğu için Dünya’dan yansıma fikri tamamen yersiz olacaktır. Jerry Ehman’a göre bu çok küçük bir veri olabilir ama büyük sonuçlar çıkartabilecek kadar büyüktür.


Sonuç olarak belkide uzaydaki bir yıldız bize göz kırptı. Dünya'nın içler acısı haline bir işaret yolladı.İnsanlığın acımasızlığından,adaletsizliğinden,hırsından,çevresini hiç düşünmeden doğayı acımasızca katletmesinden,savaşlarından şikayetçi olan birisi 72 saniyede bize belkide öğütlerde bulundu…

Jerry Ehman’ın yaşadığı bu olay üzerine çekilen 1996 yılı yapımı The Arrival filminin son sahnesinde  “Siz gezegeninize sahip çıkamıyorsanız burada yaşamayı da hak etmiyorsunuzdur."  sözleri olayın tüm dramatikliğini ortaya koymaktadır.


Yazarı Twitter'dan Takip Et: