Pusulaların nasıl çalıştığını bilmemiz için önce pusulanın yapısını bilmemiz lazım .doğal bir mıknatısı ufak bir tahta parçasının üzerine yapıştırıp su dolu bir bardağın içine batmayacak şekilde bırakırsak bir ucunun kuzey diğer ucunun güney yönüne döndüğünü görürüz. bunun sebebi dünyamız da doğal bir mıknatıs dır.mıknatısların artı ve eksi kutuplarının birbirini çektiğini biliyoruz. Suyun içine bıraktığımız mıknatısın artı olan kutbu dünyamızın eksi olan kutbuna döner.peki bu nasıl oluyor..?
Yer çeçimi nasıl meydana geliyor, başlıklı yazımızda dünyamızın kendi etrafında esır anaforu meydana getırdığını yazmıştık.pusula ıbreside doğal bir mıknatıs olduğu için oda dünyanın oluşturduğu anafor,un (esır akımının) içinde kendi etrafında bir esir anaforu meydana getiriyor, dünyamızın oluşturduğu bu akıma uyum sağlamak için emici olan ucunu akımın geldiği yöne püskürtücü olan ucunu akımın gittiği yöne çeviriyor.aşağıdaki şekilde pusula ibresini ters çevirmemiz halinde, dünyamızın, pusula ibresini döndürmek için uyguladığı kuvvet
GörülüyorNormal pusulalar ın yapısı ; yönleri gösteren bir kadran, ortasında bir iğne, ve iğnenin ucuna tam ortadan oturtulmuş mıknatıslı ibre şeklindedır. Bazı pusulalarda ibre, iğne yerine , batmayacak şekilde sıvının içine konur ve bu şekilde ibrenın her yöne dönmesi sağlanır.ayrıca birde dıjital pusulalar vardır. gerçekte pusula ibreleri dünyamızın etrafında oluşan esır anaforunun daire şeklindeki yörüngesini takip eder. dünyamızın manyetik kutbu ile coğrafık kutupları aşağıdaki şekildeki gibi birbirinden farklıdır takrıbı 13 derece (40 km.)
Bunun sebebi, dünyamızın etrafında oluşan esir anaforunun dönme ekseni ile dünyamızın kendi etrafındaki dönme eksenı nın tam, üst üste gelmemesi dır bu durum hersene değişebilir çünkü ay, dünyamızın etrafında dönerken oluşturduğu merkezkaç kuvveti ile dünyamızın etrafındaki manyetik anafordan kurtulmaya çalışır dünyanın merkezinde ve kutuplarında manyetik anaforun kaymasına sebep olur buna bağlı olarakta atmosferi ve okyanusları da kendine doğru kaydırır biz buna gel,git (eski dilde med,cezir)olayı diyoruz.
Mustafa atalı